Nişantaşı gece hayatı, mağazaları ve atmosferi ile Türkiye ve İstanbul’un moda merkezlerinden biri konumundadır. Nişantaşı bugünlere gelirken geçmişteki bazı önemli özellikleri rol oynamıştır. Siyasi ve kültürel gelişmeler, Nişantaşı’nın bu denli öne çıkmasında aktif rol oynayan unsurlardır.
Nişantaşı’nın 20. yüzyılın ilk yarısındaki gelişmesini iki ana konu üzerinde toplayabiliriz. İlki hanedan mensuplarını ve devlet yüksek görevlilerini bölgeye çekmesine neden olan sarayın Dolmabahçe sonra da Yıldız’a taşınmasıdır. Diğeri de Nişantaşı’nın Beyoğlu’na yakınlığıdır. Nişantaşı, o zamanlar Beyoğlu’ndaki batılılaşma hareketinden etkilenmiş ve oradaki hayat tarzına katılmıştır.
1930’ lardan sonra Nişantaşı semti, Taksim, Harbiye, Osmanbey ve Şişli gibi semtlerle birlikte İstanbul’un en hızlı apartmanlaşan semtlerinden biri olmuştur. Bu apartmanlaşma hareketi, semtin kendine özgü hayatın etkisiyle üst gelir grubuna ait insanları teşvik etmiş ve 1970’li yıllardan sonra semte ünlü konfeksiyon ve tekstil mağazalarının da açılması, Nişantaşı’nın bugünkü görünümünü kazandıran gelişmeler olmuştur.
III. Selim daha önce yerleşim olmayan bölgeye ordu ve padişahın nişan talimine çıktığı günlerde namaz kılınması için bir mescit yaptırmıştır. Bu mescit ile bölgeye ilgi biraz çoğalırken, Abdülmecit’in bölgeyi iskâna açması ile bölgenin görkeminin adımları atılmaya başlamıştır. Abdülmecit bölgeyi özel eğlenceli günler için kullandıktan sonra 1860’lı yıllar itibariyle bölgeye ilk yapılar dikilmeye başlanmış ve Nişantaşı konak ve saraylar semti olarak anılmış. 1900’lü yıllardan sonra bölgeye apartmanlar yapılmaya başlanmıştır.